Para nasıl kazanılır?
Etrafı gözleyip şöyle ufak bir analiz yaptıktan sonra, hepimiz çok rahatlıkla anlayabiliriz ki; herkes paranın peşinde. Hepimiz deliler gibi zenginlik hayalleri kurup, yaptığımız işlerden ne zaman kurtulacağımızı düşünüp duruyoruz. İşe gitmesek, trafik çekmesek, patronun suratını görmesek ama maaşlarımız yatsa biz de yan gelip yatsak diyoruz.
Ama hayallerimiz bile maaşlarımızla sınırlı. Çünkü sistem maaşın ötesinde para kazanmamıza izin vermiyor. Maaşlar da temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar yettiğinden, olduğumuz yerde sayıp duruyoruz.
Sosyal medyaya bir bakıyorum, herkes bir şeyler satmaya çalışıyor. Ah diyor bu hesabı şöyle bir 50000 kişi takip etse, birileri de bana reklam verse, ben de oturduğum yerden çok para kazansam. Çünkü tüm sanatçılar öyle yapıyor.
Bazıları da kendi işini kurma peşinde. 2 yıl önce bakkal açan akrabasının çok zengin olduğunu ama kimseye çaktırmadığını düşünüyor. Ne de olsa parayla imanın kimde olduğu belli olmuyor. Zaten esnaf milleti değil mi, dünyanın parasını da kazansa ağlar durur. Halbuki bilmiyor, sistemin o kadar para kazanmasına izin vermediğine. Ödedikleri verginin dükkan gelirinden daha fazla olduğuna.
Sistem sadece güçlüden yana işliyor. Değer yargısı olmayanlar güçlünün peşinden gidiyor ve paranın ışıkları işte orada yanmaya başlıyor. En ünlü sanatçılar onlar oluyorlar, onların kurdukları en güçlü şirketler haline geliyor, en iyi futbolcular o kitleden çıkıyor, hatta şans oyunlarını dahi onlar kazanıyorlar...
Hal böyle olunca da bizim hayatımız para peşinde koşmakla tükenip gidiyor. En iyisi mi biz, değer yargıları olan, kişiliğinden para için ödün vermeyecek insanlar, yol yakınken bu sahte dünyadan vazgeçip yaşamın keyfini çıkarmaya bakalım. Yoksa uzar gider böyle yolumuz, biz de sistemin kölesi olmaktan kurtulamayız...
Ama hayallerimiz bile maaşlarımızla sınırlı. Çünkü sistem maaşın ötesinde para kazanmamıza izin vermiyor. Maaşlar da temel ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar yettiğinden, olduğumuz yerde sayıp duruyoruz.
Sosyal medyaya bir bakıyorum, herkes bir şeyler satmaya çalışıyor. Ah diyor bu hesabı şöyle bir 50000 kişi takip etse, birileri de bana reklam verse, ben de oturduğum yerden çok para kazansam. Çünkü tüm sanatçılar öyle yapıyor.
Bazıları da kendi işini kurma peşinde. 2 yıl önce bakkal açan akrabasının çok zengin olduğunu ama kimseye çaktırmadığını düşünüyor. Ne de olsa parayla imanın kimde olduğu belli olmuyor. Zaten esnaf milleti değil mi, dünyanın parasını da kazansa ağlar durur. Halbuki bilmiyor, sistemin o kadar para kazanmasına izin vermediğine. Ödedikleri verginin dükkan gelirinden daha fazla olduğuna.
Sistem sadece güçlüden yana işliyor. Değer yargısı olmayanlar güçlünün peşinden gidiyor ve paranın ışıkları işte orada yanmaya başlıyor. En ünlü sanatçılar onlar oluyorlar, onların kurdukları en güçlü şirketler haline geliyor, en iyi futbolcular o kitleden çıkıyor, hatta şans oyunlarını dahi onlar kazanıyorlar...
Hal böyle olunca da bizim hayatımız para peşinde koşmakla tükenip gidiyor. En iyisi mi biz, değer yargıları olan, kişiliğinden para için ödün vermeyecek insanlar, yol yakınken bu sahte dünyadan vazgeçip yaşamın keyfini çıkarmaya bakalım. Yoksa uzar gider böyle yolumuz, biz de sistemin kölesi olmaktan kurtulamayız...
Yorumlar
Yorum Gönder